11 Ağustos 2015 Salı

Neler Yapıyorum

İrem ne yapıyor? Doğru soru ne yapamıyor olacak herhalde. Öncelikle Ağustos ayında 100 sayfa bile okumadığımdan bahsetmeliyim. Ağustos ayında daha doğrusu arkadaşımdan aldığım Suç ve Ceza'yı okumam gerektiğini anladığımda okuyamama sorunu başladı. Başka bir kitaba geçsem bile okumam gerekenlerin hepsi klasiklerden. Çünkü ben dedim ki aaa yaz tatilinde yemem içmem kitap okurum, kütüphaneden de bir ton klasiklerden alayım, okul zamanı çekilmiyor... Bu aralar fazla okumadığımdan dolayı bu aralar kitap yorumu yazamayacağım.
Diğer bir şey İnstagram. Belki biliyorsunuzdur, @apollonunkizi kullanıcı adlı bir bookstagramım vardı hatta orada bloğumun reklamını yapmıştım. Ben o hesabı kapatmıştım. Birde yaklaşık 3 yıldır kullandığım bir kişisel bir hesabım daha vardı. Geçtiğimiz günlerde onu da kapadım. Şimdi @lector.fantasma kullanıcı adlı bir hesap açtım. Bu hesapta daha çok kitaplarla ilgili fotoğraflar paylaşıcağım. -takip edin demek istiyor-  Bir kaç gün kafamı buna yormuştum.
Son olarak asıl konumuz boyamayla vakit geçiriyordum. Daha önce Alışveriş yazımda bahsettiğim 60'lar temalı Yetişkinler İçin Boyama Kitabını boyuyorum. Bu arada boyamalarımın resimlerini içeren başka bir yazı yayınlıyacağım. İlk boyamamda baya sıkılmıştım ama artık eğlenceli geliyor. Ders çalışmaktan kaçmanın güzel bir yolu.
Fizik çalışma taktiği olan var mı? Gerçekten ihtiyacım var. Tatil ama ama ama yani *-*

8 Ağustos 2015 Cumartesi

The Duff | Film Yorumu #1

Merhabalar! Geçen hafta The Duff filmini izledim. Herhalde bir çoğunuz bu filmi duymuş / izlemiştir. Hatta yakın zamanda SAP adıylan Pegasus yayınları kitabını çevirdi. Kitap mı filmden uyarlama film mi kitaptan uyarlama bilmiyorum. O kitap potansiyel okuma listemdeydi. Film izleyesim gelince bende bu filmi izleyim dedim bende. Ve izledim. .mutlu son. 

Filmden beklentim biraz da olsa büyük sayılırdı. Ama film beklediğim gibi çıkmadı. Tamam lisede geçeceğini, biraz aşk olaylarının olacağını biliyordum ama bu kadar fazla klişe olacağını tahmin etmezdim. Bianca'nın kendine özel yeri, ezik olan kızın illa olması gereken yazma yeteneği. Ve bir sürü şey daha. Tamam filmin genel teması ilk defa karşılaştığım the duff yani belirginleşmiş çirkin şişman arkadaş yada böyle bişey Bu farklı, bence güzel olmuş. Benim için filmi bitiren şey Bianca ve hayalleri ve davranışları.

Film berbat falan değildi ki böyle olsa hepsini izlemezdim. Sıkıcı da değildi. Zaten komedi olarak geçiyor. gülmedim. Sıkıldıysanız ve lisede geçen popi-ezik kız çatışmalı ve bu ezik kızın aşkını içeren filmleri izlenebilir buluyorsanız izleyin. Aşırı keyif almadım mesela ne kadar güzel bir sahne filan demedim ama filmden önceki hiç bir şey yapmama hissine iyi gelmiş miydi? Hatırlamıyorum. Kafa patlatmaktan, sıkılmaktan iyi olduğu kesin. Kitabını ise almam ama hediye falan gelirse okurum.;)


Cumartesi Müzik Sesi #2

Merhaba herkes! 5 şarkı önerdiğim bir cumartesi postuna daha hoş geldiniz.
Bu ikinci olucak. -İlkini de okumak isterseniz tıklayabilirsiniz.-
Şarkıları düşünürken yazmaya başladım. Birden en sevdiğim şarkıları yazdığımı farkettim... Ve tabii ki onları  değiştirdim ama birazdan karşılaşacağınız şarkıları da çok severim.
 Bunu neden yazdığımı bilmiyorum.

1) The Beatles - Words of Love

2) Kishi Bashi - A Sunday Smile (Cover)


3) Jason Mraz - I'm Yours


4) Walk Off The Earth - Sing It All Way


5) Grouplove - I'm With You (Acoustic)


İyi okumalar, dinlemeler!

4 Ağustos 2015 Salı

Karanlık Zihinler - Alexandra Bracken | KİTAP YORUMU |


Kitabın Özgün Adı: The Darkest Minds
Yayınevi: Parodi Yayınları
Sayfa Sayısı: 572

ADIM RUBY. 
HEPİNİZDEN FARKLIYIM. 
AKLINIZIN DERİNLİKLERİNDE GEZİNEBİLİR, ANILARINIZI HİÇ YAŞAMAMIŞSINIZ GİBİ SİLEBİLİRİM. 
HENÜZ ON YAŞINDAYKEN BİR GÜN THURMOND'DAKİ BU REHABİLİTASYON KAMPINA GÖNDERİLDİM. 
HEM DE KENDİ AİLEM TARAFINDAN...
BURADA HER ADIMIMIZ İZLENİYOR, NEFES ALIŞVERİŞLERİMİZ BİLE…
YALNIZ DEĞİLİM, MAVİLER... YEŞİLLER... TURUNCULAR... SARILAR VE KIRMIZILAR... 
KARANLIK ZİHİNLER... VE YAŞAMAK İÇİN SAKLANMAK ZORUNDA KALANLAR VE KAÇANLAR... 


Merhaba arkadaşlar.:) Karanlık Zihinler hakkında ne düşündüğümü okumak isterseniz okumaya devam edin. khvfjk.

 Ben sevdim bu kitabı. Kitap oldukça kalın fakat bunun getirebileceği bir sıkıcılık kesinlikle yok. Roman sıkmıyor da, yormuyor da. okuması gayet eğlenceli. Kitabın gözü olan Ruby'yi fazla sevemedim. Bazen kendimi onda görsem de çoğu davranışları saçma geldi. Çok sevdiğim karakterler de vardı. 

Ben kitapta çoğu şeyin farkına geç vardım ve bir sürü şeyi yanlış anladım. Bu büyük ihtimalle benim dikkatsiz okumamdan kaynaklanıyor olabilir. Mesela Liam ve Lee aynı kişilermiş. Bu kısaltmayı bana biri açıklasın... Liam liim diye falan mı okunuyor da Lee?...  Hmm. Yeşillerin zihin kontrolü yapabildiğini sandığımdan bahsetmiş miydim? 

Chups'ın Robinson Cruesşfd kitap yorumunu, içinde bir şifre bile saklıydı, okuduktan sonra bu yazılarımın çok değersiz olduğunu düşündüm. Zaten mükemmel olmadıklarını biliyordum ve diğer harika bloggerları ama Chups'ınki çok prof.. 

Kapaktaki Psi simgesi kitabın ortalarını geçene kadar kapakta mantıksız dürüyor ve neden turuncular bu kadar özel -Ruby turuncu diye mi ha ha- Bence Kapak fazla kalabalık duruyor ama yine de şu Allahım kör olsam daha iyiydi veyatta kirpiklerim gözümü bıçakladılar gibi değildi. Aslında etkileyici bir kapak. Ama favorilerimin arasına giremez. Parodi yayınlarından okuduğum ilk kitap olsa gerek. Baskı falan baya güzel bence. Yazım yanlışı da farketmedim. Kitabın sırtı çatlar diye düşünmüştüm ama hiç bişey olmadı. Bu iyi birşey. (y)

AZSXDCFVGBHNJKL

5/5 

sağlıcakla kalın.


3 Ağustos 2015 Pazartesi

Alıntı #2

"Başlangıçta, epey önceleri ama, onu şu sorun düşündürüyordu: Hemen bütün suçlar nasıl oluyor da böylesine kolaycacık ortaya çıkıyor ve hemen bütün suçluların izleri böylesine çabucak bulunabiliyor? Düşündükçe ilginç birtakım sonuçlara vardı: Ona göre bunların başlıca nedeni, suçun gizlenmesindeki maddi olanaksızlıktan çok, suçlunun kendinde aranmalıydı; hemen her suçlu, suçu işlediği sırada, yani aklın, iradenin, dikkatin en yoğun olması gerektiği anda, akıl ve irade yönünden güçsüzlüğe düşüyordu; akıl tutulması ve iradeyi kaybetme tıpkı bir hastalık gibi geliyordu insana, gelişip yayılıyordu ve suçun işlenmesinden az önce en yüksek düzeyine ulaşıyordu, suçun işlendiği sırada ve ondan sonra kişiliklere bağlı olarak bu düzeyini sürdürüyor, sonrada her hastalık gibi etkisini yavaş yavaş yitirip yok oluyordu. Bu noktada ortaya çıkan soru şuydu: Hastalık mı suçu doğruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyleri geliştiriyordu? Şimdilik bu soruyu çözümleyecek güçte bulmuyordu kendisini Raskolnikov." 
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Suç Ve Ceza (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları s,86)) 

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Cumartesi Müzik Sesi #1

Başlığın mallığını boşverin. Merhabalar! Her hafta cumartesi günü beş tane şarkı tavsiye edeceğim. Bunlar benim hoşuma giden şarkılardan olacak ve genelde hepsi İngilizce olacak sanırım. Evet, bugünün cumartesi olduğunu bilmeyeniniz var mı? Let's start!

Bu haftaki şarkıların hepsi çok yakında çıkmış olar Kağıttan Kentler'in filminin Soundtrack şarkılarından olucak. Filme gidemedim ama şarkıları dinledim işte *hüzünlü dakikalar* 

11111)  Sam Bruno - Search Party


22222) No Drama Queen - Grouplove


33333) Great Summer - Vance Joy

 ,

44444) Radio - Santigold

55555) Hmm... Bu seferlik beş yok ama bir dahakine kaçamazsınız.

Umarım hoşunuza gitmiştir. Bir daha ki cumartesiye kadar iyi okumalar, dinlemeler!



Temmuz'da Okuduklarım

   Merhaba Arkadaşlar!
Bu ay 4 kitap okumuşum.:) Hadi bunlara bir göz atalım!

+ Bu ayın ilk kitabı Ejder Kız: Son Savaş (Licia Troisi). Ejder Kız serisinin son kitabıydı ve okuması eğlenceli ve sürükleyiciydi. 5 üzerinden 5 verdim. Serinin yorumu için tıklayın!

+ Sonra Karanlık Zihinler (Alexandra Bracken)'i okudum. Kitaba büyük bir beklentiyle başlamıştım ve beni hayal kırıklığına uğratmadı. Buna da 5 üzerinden 5 verdim. İkinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.

+ Gelelim 3. kitaba>>> Death Note 8.Cilt Hedef. Malum kişisiz bi garipti. Onsuzluk...

+ Sonra da Taş Meclisi (Jean-Christophe Grange) adlı kitabı okudum. Kitap iyiydi, beklediğim gibiydi. Okuduğumdan pişman değilim. Bilmiyorum. 5 üzerinden 4 verdim.


İyi okumalar!